Nisan ayında Wolfire Games, Valve hakkında tekelcilik iddiası ile dava açmıştı. Wolfire Games’in dava hakkındaki gerekçesi Valve’in Steam platformu ile tekel haline geldiğiydi. Şirkete göre Steam, haksız bir rekabet oluşturuyordu. Davaya bakan hakim suçlamaların bir kısmını reddetti. Ancak yine de tamamen aklandığını söylemek mümkün değil. Bu durumun Steam mağazasındaki oyun fiyatlarının artışına sebep olma potansiyeli var.
Aslına bakacak olursak Wolfire Games, Valve’in PC oyun piyasasında olağanüstü büyük bir kitle elde etmesini davanın temeline koymuştu. Onlara göre Valve, Steam Mağazası ile PC oyun piyasasının tekeli haline gelmişti. Valve, şirketin bu hareketine temmuz ayında adli bir karşılık verdi. Böylece Valve, hakimden söz konusu davanın bir “tekelcilik davası” temellerine dayanmadığını dikkate almasını talep etti. Bugün belirtilen bir karar neticesinde hakim Valve ile anlaşmaya vardı.
Karar metninin özetinde Wolfire Games’in davasının iki noktada kusurlu olduğu yönünde ifadeler yer aldı. Buna göre ilk kusurlu nokta Steam mağazasının birçok noktada oyuncuyu bu mağazaya bağlamaya zorladığı iddiası. Bu iddiaya göre mağazanın bir sosyal medya platformu gibi oluşu tekel oluşturuyor. Yani söz konusu iddia; “bir mağazanın, bir oyun başlatıcının ve buna bağlı sosyal medya kısmının bir arada oluşu oyuncuları Steam’i tercih etme konusunda zorluyor.” diyor. Ancak hakim, bu iddiayı reddediyor. Çünkü Steam zaten kendisini “entegre oyun platformu ve pazar” olarak ifade ediyor.
İkinci nokta ise Steam’in oyun üreticilerinden aldığı yüksek komisyon. Wolfire Games’in iddiasına göre %30 gibi yüksek bir komisyon süreci yapımcı açısından zora sokuyor. Ayrıca bu durum zaten bu yılın başında da tartışmaları beraberinde getirmişti. Ancak hakim, bu konuda da Valve’in savunmasını haklı buldu. Çünkü daha az komisyon alan mağazalar olsa bile oyun yapımcıları Steam’i tercih ediyor.
“Wolfire Games’in İddiaları Yeterli Değil!”
Hakimin dava hakkındaki son görüşü ise Wolfire Games’in Valve hakkında ortaya attığı tekelcilik iddialarını doğrulayacak yeterli ve doğru argümanları olmadığı. Bu nedenle Overgrowth isimli oyunun geliştiricisi olan firmanın bu davayı kaybettiğini düşünebiliriz.
Ancak bu durum yine de Valve’in aklandığı anlamına da gelmiyor. Çünkü bazı emsal kararlar Valve’in aleyhine gözüküyor. Yani doğru argümanlar ile açılmış bir dava şirkete davayı kaybettirebilir. Ayrıca Wolfire Games’e itiraz etmesi için 30 günlük ek bir süre de tanınmış durumda. Şirketin bu süre zarfında doğru argümanlar elde edip edemeyeceğini henüz bilmiyoruz.
Bu noktada kişisel görüşlerimi de belirtmek istiyorum. Her ne kadar Steam’i bir oyun mağazası olarak uygun fiyatlandırma sebebiyle seviyor olsak da burada haksız bulunacağı bir kısım olabilir. Çünkü oyun yapımcılarının bu mağazayı tercih ediyor olmasının arkasında zaten bu mağazanın bir tekel haline gelmiş olması yatıyor. Yani yapımcı bu yüksek komisyon oranına zaten bu sebepten katlanıyor. Davanın bu şekilde elde alınması durumunda hakim Valve’i suçlu bulabilir. Özellikle son zamanlarda bu durumun çok daha fazla dile getirilmesi de bu ihtimali arttırıyor. Ancak elbette bu durumu oyuncular olarak istemeyiz. Çünkü Valve, böyle bir durumda kayıplarını dengelemek için yapımcıdan daha yüksek bir fiyatlandırma yapmasını talep edebilir. Sonuç olarak bu durum da biz oyuncuların cebine yansır.
Sürecin nasıl devam edeceğini hep birlikte göreceğiz. Umarız söz konusu davadan oyuncuları üzmeyecek bir netice çıkar.
